Cattery Türkiye – Şecereli Kedi Yetiştiriciliği

Merhaba sevgili kedi severler! Bugün sizlere, bir okuyucumun talebi üzerine cattery – lisanslı kedi yetiştiriciliği  konusundan bahsetmek istiyorum, yani şecereli kedi üreticilerinden. ( ya böyle yazınca da şecereli olmayanlara küfür ediyormuş gibi olmuyor mu? Senin şeceren meçhul oğlum gibi sşfkslşkş)

Ön edit: Ben kedi satın alınmasına, satılmasına ve her türlü üretimine karşıyım. Bu yazıyı sadece, konu ile ilgili bilgilendirmek amaçlı yazıyorum. Kimseye kedi satın almasını önermiyorum.

Şecereli Kedi Ne Demek?

CFA Şecere Örneği

Şecereli kedi; soy ağacı belli olan kedi demektir. Şeceresinde; ırkı, özellikleri, anne baba bilgileri hatta büyük anne ve büyük baba bilgileri de yer alır. Ancak, bir kedi şecereli ise bütün ata kayıtları belli demek değildir. Bazı kedilerin bütün kayıtları vardır hatta bunlara ”full” ya da ”LO” şecereli denir. En az 4 kuşak kayıtları vardır. Bazı kedilere ise sıfır şecereli denir. Bunlar yarışmalara girerek şecerelendirilmiştir, ata kayıtları yoktur.

Cattery Ne Demek?

Cattery; özel ırk kedilerin satış amacıyla yetiştirilmesi demek. Cattery’ler, ürettikleri kedilerin şecereli (tescilli) olması için uluslar arası birlikler ya da dernekler tarafından lisanslandırılıyorlar. Bu konuda yaygın olan kuruluşlardan bazıları; CFA (The Cat Fancier’s Association) ve TICA (The International Cat Associaton) WCF (The Wold Cat Federation). Bu kuruluşlar gibi sanırım 6 adet daha kuruluş var. CFA ve TICA’nin çalışma sistemi çok daha güvenilir çünkü şeffaf… Bütün şecereceler online ortamda kaydediliyor ve sorgulanabiliyor. WCF’nin ise kayıtları online ortamda yok, sadece kağıt üzerinde…

Her kuruluşun kendi üretim kuralları var. Hayvanların, sağlığını,mutluluğunu ve geleceklerini düşünerek bazı üretim koşulları koymuşlar. Bünyelerindeki cattery’ler de bu koşulları sağlamak zorundalar. CFA ve TICA’nın kuralları WCF’ye göre daha kapsamlı ancak kuralların temelini anlamak açısından WCF’nin bazı kurallarını buraya yazmak istiyorum.

Dünya Kedi Federasyonu (WCF) Kuralları

Kedi Üretim Kuralları

• Dişi kediler 1 yaşı doldurdurmadan çifleştirilemez.  Yılda 2’den fazla üretilemezler.
• İki çiftleştirme arası 3 aydan az olamaz. Önerilen dişi kedinin yılda bir kez üremesidir.
• Dişi kedi 10 aydan önce eşleştirilemez. (Üreme Komisyonu kararı gerektiren özel durumlar hariç)

Bebek Bakımı ve Sahiplendirme Kuralları

• Üreticilerin şeceresiz  kedi sahiplendirmesi yasaktır.
• Yavru kediler 7. haftadan itibaren yavaş yavaş anne sütünden kesilir.
• 7. haftanın sonunda, iç-dış parazit uygulamaları yapılır.
• Yavrular, 8. hafta sonunda, anne sütünden tamamen kesilir.
• 9. hafta başında, yavrulara ilk karma aşıları yaptırılır.
• Kardeşleri ile birlikte 12. hafta sonuna kadar sosyalleşmesi beklenen yavrular, 12 haftadan önce ailelere teslim edilmez. 
• İlk karma aşı uygulamasının sonrasında 21. gün 2. karma aşı uygulaması ile yavrular aşılatılır.
• Üretici, bebekleri bu 2 karma aşısı tam olarak teslim etmelidir.

WCF’nin sitesine girip incelediğimde, Türkiye’den kayıtlı olan sadece 1 dernek görebiliyorum, o da; Dünya Kedi Irkları Derneği. Bu dernek, ne iş yapıyor?

• WCF kurallarına uygun üretim yapılmasını
• Irk kedilerin tek bir soy kütüğünde kaydedilmesini
• Ankara ve Van kedisi gibi ırkların korunmasını
• Üretimde genetik kurallara uyulmasını ve hastalıkların önlenmesini

sağlamaya çalışıyor.

Bu arada, araştırmalarım sonucunda, bu dernekle ilgili şikayetler olduğunu gördüm. Türkiye Felinoloji Derneği’de WCF üyesiymiş ama bu derneğe yani WCF’ye tam üye olan tek Türk derneğe, WCF tarafından çifte standart sağlandığını ve usulsüzlükler yapıldığını iddia ederek, istifa etmiş.

İstifa metninde, hem bu derneğe hem de WCF’ye ateş püskürmüş vallahi. Buradan bakabilirsiniz. Benim anladığım kadarıyla, WCF bünyesinde Kedi Hakemi ( düzenlenen yarışmalarda görev alan hakemler) olma hakkı ilk DKED’deki bazı üyelere verilmiş ancak TFD, o kişilerin şartları sağlamadığını, ortada usulsüzlükler ve sahtekarlıklar olduğunu iddia etmiş. Yani anlayacağınız işler baya karışmış.

UYARI

Bazı dernekler veya catteryler uluslararası bir kuruluşun bünyesinde olmadan ”kendilerince” şecere belgesi düzenliyorlar. Dolayısıyla hemen bir lafla inanmamak ve incelemek lazım. En azından ” Hangi kuruluşun bünyesindesiniz, cattery belgenizi görebilir miyim?” diye sormalı. Örneğin TICA bünyesindelerse size böyle bir belge göstermeliler;

Ancak benim araştırmalarım sonucunda fark ettim ki bir çoğunun belgesi yok…

SONUÇ

Ya arkadaşlar, ben bir sürü cattery  sayfasına girdim baktım ve olmadı… Araştıra araştıra, güzel güzel yazmaya devam edecektim ama vallahi içim kalktı. Yazıya başlamadan önce, belki hayvan satışının ”artık ne kadar temiz olabilirse, o kadar temiz” halidir diye düşündüm. Belki de ”bir dernek tarafından, kedilerin insani koşullar altında üretilmesi” sağlanmıştır, diye araştırdım ama yok öyle bir şey.

• İncelediğim derneklerin, cattery’lerin hiçbirisi bana önceliklerinin kedi sağlığı olduğunu hissettirmedi.
• Hiçbirisi, kendi sayfasında ayrıntılarıyla ”üretim denetimi” koşullarından bahsetmemiş.
• Kedilerinin yılda kaç kere ürediği, hangi mama ile hangi koşullarda beslendiği falan hiç söz konusu olmamış.
• Varsa yoksa PARA; ” Kayıt için 500 lira bağış, şecere için 100 lira bağış, uygun fiyata rezerve yavrular…”

Eğer diyorsanız ki ” Benim için hangi koşullar altında üretildiği önemli değil. Sadece soy kütüğünden tam emin olayım”. O zaman diyorum ki; cattery’lerin, petshoplara nazaran ırk garantisi daha güvenilir o da lisanslı olanların tabii.. ama üretim etik koşullarına uydukları konusunda bende güven uyandırmadılar. Bu konuda da herkes ”kendi ekmeğinin peşinde” görünüyor. Bence bir çok cattery’nin petshop’lardan farkı yok.

Ya, bir de benim canım, güzel okuyucularım ” biz neden, kedi satın almak için yer arıyoruz?” Kedimizi şeceresine göre mi seveceğiz? 

Kedi, kedidir. Irkı, cinsi, yaşı önemli değil. Her kedinin huyu bambaşkadır. Hayatınızın kedisini, şeceresine göre seçemezsiniz. Ortalık, 1-2 yaşında terk edilen cins kedilerle dolu. Yani, ırkına – cinsine göre olmuyormuş o işler.

Ben, hiç aklımda yokken ”yetişkin bir sokak kedisi” sahiplendim. Çünkü o kedi beni seçti… Hangi ırka mensup, soylu mudur, soysuz mudur? bilemiyorum vallahi. Hatta, kaç yaşında onu bile bilmiyorum ama onunla çok ama çok mutluyum. Bu konuyu ayrıntılarıyla burada anlattım. Ayrıca, bir hayat satın almayıp, bir hayat kurtardığım için kendimle gurur duyuyorum. Darısı sizin başınıza.

Ne demek ”Senin şeceren belli değil, seni istemiyoruz?!”

Kediyle kalın <3

Size ihtiyacı olan kediyle <3