Bir Kerecik Anne Olsun (!) | suzionline
Bir Kerecik Anne Olsun (!)

Bir Kerecik Anne Olsun (!)

Merhaba sevgili hayvan severler. Artık bu yazıyı yazmak farz oldu. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp! Lütfen okuyun. Bu konuyla ilgili fikir beyan etmeden önce, insanları yanlış yönlendirmeden, bir kerecik anne olsun demeden önce okuyun. Bilgi sahibi olmadığınız konularda fikir beyan etmeyin, insanları yanlış yönlendirerek hem o insanlara, hem de onların baktığı hayvanlara belki de geri dönülemeyecek hatalar yaptırıyorsunuz. Buyurun birlikte öğrenelim…

1- ANNELİK BABALIK DUYGUSU

Kısırlaştırma konusu açıldığında deneyimli pet sahiplerinin aksine genelde ilk kez kedi ya da köpek besleyen hasta sahiplerimden en çok duyduğum cümle, “Anneliği-babalığı bir kez tatsın istiyoruz” olmuştur hep. Eğer sizler de benzer şekilde düşünüyorsanız bir veteriner hekim olarak size şunu kesin olarak söyleyebilirim ki: Köpekler ve kedilerin analık-babalık duyuları yoktur. Üremek, genetiğini bir sonraki jenerasyonlara aktarmak ve yeni doğan yavru başının çaresine bakar hale gelene dek (ortalama 1,5-3 ay) ilgilenip korumak, içgüdüsü dışında hiçbir ebeveynlik duyguları yoktur.

Ada Veteriner Polikliniği firmasından, Back-Up Veteriner Hekimi Özlem Egeden yazdı… Yazının tamamı için linke tıklayın 

Bunu bir veteriner hekim yazmış, ilgilenip sorsanız her hekim size aynı cevabı verecektir. Çekinmeyin, sorun, araştırın, ÖĞRENİN!

Yani neymiş; tekrarlıyoruz haydi!

  • KEDİLERDE ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ
  • KEDİLERDE ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ
  • KEDİLERDE ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ

Anne kediler, eğer ki kendi yaşamsal ihtiyaçları konusunda kendilerini tehlikede hissederse ya da yavru sayısı çok olduğu için hepsine bakamayacaksa ya da yavrular hastaysa yavrularını yer. Evet yanlış duymadınız, ANNE KEDİ İHTİYACI OLURSA YAVRULARINI YER. Gözlerimle gördüm bu olayın gerçekleştiğini. Bir sokak kedisi 3 yavrusunu da yemiş geriye sadece bir kaç kemik parçası kalmış, 4. yavruyu yerken yetiştim ama KAFASINI KOPARTMIŞTI yardımcı olamadım. Bir kerecik anne olmuş kedi, yavrusunun kafasını kopartıp çatır çutur yedi. Yani neymiş, haydi baştan!

  • KEDİLERDE, ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ
  • KEDİLERDE, ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ
  • KEDİLERDE, ANNELİK- BABALIK DUYGUSU YOKMUŞ

2- YARDIMA MUHTAÇ KEDİLER

Bir çok insan, kedilerini kısırlaştırmıyor ve çiftleşmesine izin veriyor. Daha sonra o yavruları kimse almazsa sokağa atıyor. Belki siz böyle yapmıyorsunuz ama bir kerecik anne olsun diye tavsiye verdiğiniz kişi yapacak! Daha sonra o yavrular sokakta 2 3 gün içerisinde ölüyor. Yuva bulursa da sokakta açlıkla mücadele eden yavru yerine evdeki o yavru yuva bulmuş oluyor.

Eğer ki hayvan severseniz, zaten sokakların durumunu en az benim kadar biliyorsunuzdur. Sokaklarda yaşayamıyorlar. Anne kediler, yavrularına bakamıyor. Benim kedim bulduğumuzda sokakta yaşamaya, yavrularını yaşatmaya çalışan bir anneydi ve açlıktan kemikleri sayılıyordu! 3 yavrusundan biri ölmüştü ve diğer ikisinin yanındaydı, diğer ikisi ise kör olmak üzereydi. Ben kurtarıp veterinere götürdüğümde en son ne zaman yemek yemiş bilemiyorum dedi. Acaba sorsam kedim ANNELİĞİ İYİ Kİ BİR KERECİK TATMIŞIM mı diyecekti. Bu arada henüz 1 yaşında bile değilmiş. Yavruyken bir erkek kedi onu hamile bırakmış.

Sizin kediniz cins ise ve yavrularını satmak için kısırlaştırmıyorsanız size zaten edecek lafım yok.

3- KONTROL EDİLEMEYEN KEDİ NÜFUSU YÜZÜNDEN NESLİ TÜKENEN CANLILAR

Yıllardır artan ve kontrol edilemeyen kedi nüfusu yüzünden, nesli tükenen ve nesli tükenmek üzere olan canlılar var. Konuyu benden değil direkt olarak buradan belgeseli izleyerek sizler de öğrenebilirsiniz. Kısaca anlatmak gerekirse;

İhtiyaçları olduğu için, bir çok sokak kedisine kalpleri güzel insanlar yetebildikleri kadar bakmaya çalışıyorlar. Hepsinin ellerinden, güzel yüreklerinden öperim. Ben de yapabildiğim kadar yapıyorum. Ancak bu sayede sokak kedilerine diğer dışarıda yaşayan canlılara karşı bir üstünlük vermiş oluyoruz. Bu açıdan ben de daha önce hiç düşünmemiştim ta ki belgeseli izleyene kadar.

Virginia Vahşi Yaşam Merkezinde ise her gün kediler tarafından saldıraya uğrayan hayvanları tedavi etmeye çalışıyorlarmış. Rakamlar inanılmaz. Her gün gelen hastaların bir çoğu, sıradan ev kedilerinin saldırdığı hayvanlar ve bir çoğu tedavi edilemez durumdaymış. Her 5 hastadan 4ü ne yazık ki iyileşemiyormuş. İyileşseler bile, kedi tükürüğü yabani hayvanlar için bir nevi zehir gibiymiş, yaraları yüzünden ölmeseler bile bu zehir yüzünden 24-48 saat içerisinde enfeksiyondan ölüyorlarmış.Kedi saldırısına maruz kalan hayvanların yüzde sekseni ölüyormuş.

Yeni Zelanda’da Peri sungusu kuşu sadece üreyen 6 çift olarak kalmışlar. Kediler tarafından nesilleri tükenecek noktaya gelmiş. (Department of Conservation / New Zeland)

Avustralya’da bir çok küçük memelinin nesilleri tükenmek üzere. Hepsini yine izleyerek öğrenebilirsiniz. Lütfen izleyin.

Kısılaştırmanın kedileri nasıl etkilediği hakkında bilgi edinmek için tıklayın

Bu arada bilimsel sevmeyenler için de amme hizmeti yaptım. Gittim kedime sordum. BİR KERECİK DAHA ANNE OLMAK İSTER MİSİN? ANNE OLMAK HAKKIN DEDİM. BAKIN NE DEDİ;

ÇOK CAHİLSİN KEŞKE SUSSAN

73

No Responses

Yorumunuzu Yazabilirsiniz