Kedilerde Kısırlaştırma Sonrası Kızgınlık Belirtilerinin Devam Etmesi | suzionline
Kedilerde Kısırlaştırma Sonrası Kızgınlık Belirtilerinin Devam Etmesi

Kedilerde Kısırlaştırma Sonrası Kızgınlık Belirtilerinin Devam Etmesi

Selam, birçok kedili insanın muzdarip olduğu bir konu ile daha karşınızdayım; kısırlaştırma sonrası kızgınlık belirtilerinin devam etmesi! Bu blogu açmadan önce bunun yaygın bir sorun olduğunu bilmiyordum. Burası aracılığıyla bu konu ile ilgili o kadar çok mesaj geldi ki

”Kedim kısır ama bağırıyor”

”Kedim kısır ama koku bırakıyor”

”Kedim kısır ama çiftleşme isteği devam ediyor”

”Kedim kısır ama kızgınlığa giriyor”

gibi onlarca mesaj aldım.

Veteriner Hekim Tuğçe Akgün SEFA

Ben de çözümü için Antalya, Animalia Veteriner Kliniği Veteriner Hekimlerinden Tuğçe Akgül Sefa ile bu konuda bir röportaj gerçekleştirdim. Tuğçe Hanım, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimime devam etmekte olan bir Veteriner Hekim. Kendisi ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye buradan erişebilirsiniz.

Kedilerde Kısırlaştırma Sonrası Kızgınlık Belirtilerinin Devam Etmesi

Ben öncelikle dişi/erkek kedi kısırlaştırma operasyonunu ve kızgınlık belirtilerini anlamaya yönelik sorularla başladım. Daha sonra sorunun tespiti, teşhisi ve çözümüne yönelik sorular yönelttim. Cevapları okuyunca açıkçası benim için konu tamamen açıklığa kavuştu, umarım sizin için de öyle olur. Hazırsanız lets go!

1- Erkek kedide kısırlaştırma operasyonunda hangi organlar alınmaktadır?

 

Orşidektomi veya kastrasyon denilen bu operasyonda;  testisler, epididimis ve sperm kanalları alınmaktadır.

2-Dişi kedide kısırlaştırma operasyonunda hangi organlar alınmaktadır?

Ovaryohisterektomi olarak adlandırılan bu operasyonda ; ovaryumlar (yumurtalıklar), yumurta kanalı ve uterus (rahim) alınmaktadır.

3-Dişi ve erkek kedideki kızgınlık belirtisi davranışları nelerdir?

ve kutsal bütün gece mahalleyi uyutmayacağım pozu

 

Dişi kedilerde;

  • Özellikle yüksek sesle acı çekiyor gibi (baouw) miyavlama ve bağırmalar en ayırt edici kızgınlık belirtisidir.
  • Sırtını içe doğru kamburlaştırarak kuyruğunu yana çekerek çiftleşmeye izin verir şekilde pozisyon almak
  • Kum kabı dışına (kapı eşikleri, eşyalar, kıyafetler vb.) az miktarlarda idrar yaparak koku bırakmak
  • Daha sevecen olmak eşyalara ya da sahibine sürtünmek, yerde yuvarlanmak

Ancak her dişi kedide bu belirtiler görülmeyebilir.

”o” çiş

Erkek kedilerde; dişi kedilerdeki gibi hormonlara bağlı olarak pik yapan kızgınlık davranışları yoktur. Çevrelerinde dişi kedi varsa -aynı evin içinde olması veya evin bahçe katı olması gerekmiyor, erkek kediler 1km çaptaki kızgınlıktaki dişi kedinin feromonlarının kokusunu alıp, seslerini duyarak- kızgınlık belirtileri göstermeye başlayabilirler.

  • En belirgin kızgınlık belirtisi idrar püskürterek bölgesini işaretleme davranışıdır. Normal idrarından daha kesin kokulu bu idrarın kokusunu aldığınızda fark etmemeniz neredeyse imkansızdır.
  • Dişi kedilerdeki kadar yüksek sesle olmasa da miyavlamalar, bağırmalar, evdeki eşyaların üzerinde çiftleşme davranışı göstermek gibi belirtiler görülebilir.
  • Evden kaçma isteği, agresif ve hırçın davranışlar gösterebilirler.

4-

Bazen bu davranışların bir kısmı kesilse de bir kısmı devam ediyor. Örneğin, bir erkek kedi artık idrar bırakmıyor ya da agresif olmuyor ancak battaniye, peluş oyuncak gibi şeylerle çiftleşme hareketlerine devam edebiliyor ya da dişi bir kedi birçok davranışı bırakmasına rağmen poposunun üstü okşandığında popoyu havaya kaldırmaya devam edebiliyor.

Bu gibi durumlarda da bir terslik aramalı mıyız? Kısırlaştırma sonrası bu gibi davranışların ne kadarı normal karşılanmalı?

Çiftleşme hareketini devam ettirmek (kelkinme pozisyonu)  sadece erkek kedilere özgü bir davranış değildir. Bu davranışı kısır dişi kediler ve köpekler de gösterebilir. Bu sadece bir çiftleşme davranışı değil aynı zamanda karşısındaki eşya, hayvan veya insana karşı üstünlük kurma davranışıdır. Hiç kızgınlık belirtisi göstermeden kısırlaştırılmış kedilerde görülme ihtimali yok denecek kadar azdır ancak operasyondan sonra bu davranışlar aşırı olmayacak şekilde devam ederse normal karşılanabilir. Aşırı olursa parça kalıntısı ihtimali veya davranışsal problemler de düşünülmelidir.

Hem Dişi kediler hem de erkek kediler poposunun üstünün okşanmasından, kaşınmasından hoşlanabilir. Poposunu yukarı kaldırabilir bunu da kızgınlık belirtisi olarak düşünmemeliyiz.

Normal olmayarak bizi tedirgin etmesi gereken durumlar;

  • Erkek kedilerde idrar püskürtme davranışının devam etmesi ve penis ucundaki tırtıkların yok olmamış olmasıdır. Bunu veteriner hekiminize muayene ettirerek ya da kendiniz inceleyerek kolayca anlayabilirsiniz.
  • Dişi kedilerde ise belli aralıklarla ortaya çıkan yüksek sesli miyavlamalar (bauuw) bizi şüphelendirmelidir.

5- Kedilerde kısırlaştırma sonrası kızgınlık belirtilerinin devam etmesi sık karşılaşılan bir durum mudur? Daha çok erkek kedilerde mi yoksa dişi kedilerde mi olur? Neden bu cinsiyette daha sık görülür?

Dişi kedilerde ovarian remnant sendrom ( yumurtalık kalıntısı kalması),  erkek kedilerde kriptorşidizm (testisin karın boşluğunda kalması) çok sık karşılaşılan problemler değildir. Dişi kedilerde operasyon erkek kedilere oranla daha zor olduğu için daha sık görülür.

”5 aylıkken kısırlaştırma hayat kurtarır”

 

6-Hiç kızgınlık geçirmeden kısırlaşmış bir kedide bu durumun yaşanması daha nadir midir?

Hiç kızgınlık geçirmeden kısırlaştırılan dişi kedilerde yaşanma ihtimali daha azdır. Bunun sebebi ovaryum aktivitesi başlamadığı için organların çok daha küçük olması, üzerinde aktif foliküller olmadığı için komplikasyon ihtimali daha düşüktür.

7-Erkek bir kedi kısırlaştıktan ne kadar süre sonra bütün kızgınlık belirtilerinin geçmesini beklemeliyiz?

Operasyondan sonraki 72 saat içinde kanda serbest halde bulunan testosteron kızgınlık belirtilerinin devam etmesine neden olabilir. 72 saat sonunda belirtiler ortadan kalkacaktır.

8-Dişi bir kedi kısırlaştıktan ne kadar süre sonra bütün kızgınlık belirtilerinin geçmesini beklemeliyiz?

Dişi kedilerde belirtiler erkeklere oranla çok daha hızlı ortadan kalkmaktadır.  48 saat belirtilerin ortadan kalkması için yeterlidir.

9-Erkek kedimiz kısırlaştıktan sonra beklenmesi gereken süre geçmesine rağmen belirtilere devam ediyorsa bunun sebepleri neler olabilir?

  • En önemli neden erkek kedinin geç kısırlaştırılmış olması ve seksüel davranışların öğrenilmiş davranışlara dönüşmüş olmasıdır. Bunun için davranış terapisi yapan veteriner hekimlerden destek alınmalıdır.
  • Kriptorşidizm olabilir ; testis alınmamış ve karın boşluğunda kalmış olabilir.
  • Böbrek üstü bezlerinde olabilecek fonksiyon bozuklukları ( adrenal  bez hiperplazileri, adenomu, karsinomu) nedeniyle gerekenden yüksek miktarda eşey hormonu salgılanması belirtilere sebep olabilir.

10- Dişi kedimiz kısırlaştıktan sonra beklenmesi gereken süre geçmesine rağmen belirtilere devam ediyorsa bunun sebepleri neler olabilir?

Kısırlaştırma operasyonu sırasında ovaryum parçası kalmış olabilir. ( ovarian remnant sendrom)

Yine erkek kedilerde olduğu gibi böbrek üstü bezinin aşırı çalışmasına sebep olan bir fonksiyon bozuklukları da kızgınlık belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Kişisel tecrübeme göre parça kalması ihtimali daha yüksektir.

11-

  • 2011 Yılında, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı tarafından kısırlaştırılmış olmasına rağmen kızgınlık belirtileri devam eden iki kedi üzerinde bir çalışma yapılmış ve bir araştırma makalesi yayınlamış.

‘’… daha önceden kısırlaştırılmış kedilerde, tekrar östrüs belirtileri görülüyorsa ve vaginal akıntı şikayeti varsa vaginal smear ve ultrasonografik muayeneler tanıda yeterli olurken, sadece ovaryum dokusunun varlığında kediler östrüs dönemindeyken yapılacak jinekolojik muayene bulguları, vaginal smear ve LH-stimulasyon testi ile tanıya doğrulukla varılabilir.’’ Denilmiş.

(Kaynak: Kısırlaştırılmış İki Kedide Ovarian ve Uterin Remnant Sendrom Olguları, İsmail KIRŞAN1 , Melih UÇMAK1 , Özge TURNA YILMAZ, İstanbul Üniv. Vet. Fak. Derg., 37 (1), 75-79, 2011)

Siz, kliniğinize operasyon esnasında parça bırakılması şüphesi ile gelen bir dişi kediyi nasıl bir muayeneden geçiriyorsunuz? Muayene adımlarınızı bize anlatabilir misiniz? Her klinik yukarıda sayılan tetkikleri yapabilecek imkanlara sahip olmuyor. Bu noktada ne yapılmalı?

Kedisinde ovarian remnant sendrom olduğundan şüphelenen her hasta sahibine kızgınlık süreleri ve sıklığı ile ilgili bir takvim tutmalarını öneririz. Hekime bu şekilde hazırlıklı gelmeniz  bizlere çok yardımcı olmaktadır.  Muayene için en doğru zaman kızgınlık belirtilerinin görülmeye başladığı zamandır.

Öncelikle kapsamlı bir genel ve jinekolojik muayene yapıyoruz. Vaginal smear ve ultrason muayenesi ile değerlendiriyoruz. Eğer bizi şüphelendiren bir durum olursa kızgınlığın geçmesini bekledikten sonra LH stimülasyon testi yapıyoruz. Bu testle de doğrularsak o zaman opere ederek kalan parçayı alıyoruz.

Bulunduğu şehirde bu imkanlara sahip veteriner klinikleri ve veteriner jinekolog olmayanlara tavsiyem çevrelerinde bulunan en yakın veteriner fakültesinin doğum ve jinekoloji anabilim dalına gitmeleri, ya da daha büyük şehirlerdeki veteriner jinekologlarla görüşerek kedilerini bu operasyon konusunda tecrübeli hekimlere götürmeleri olur.

12- Bir önceki soruda, İstanbul Üniversitesi’ndeki çalışmaya söz konusu olmuş kedilerde bırakılan parçaları görüyoruz. Bir tanesinde neredeyse tüm ovaryum ve uterus dururken diğerinde ufacık bir parça ve 1 yumurtalık kalmış. Bu yaşanan bir veteriner hekim hatası mıdır?

Kısırlaştırma operasyonu olarak günümüzde kabul gören Ovaryohisterektomi ( yumurtalık ve rahmin alınması) operasyonudur. Çünkü sadece üremeyi kontrol altına almakla kalmaz meme tümörü ve piyometra oluşma ihtimalini de ortadan kaldırır.

Ancak ovarektomi ( ovaryumların alınması) , tubal ligasyon (tüplerin bağlanması) , salpingektomi ( yumurta kanalının alınması) gibi teknikler de üremenin denetlenmesi için kullanılan tekniklerdir. Yukarıdaki olgu 1’de gördüğünüz görselde hastaya tubal ligasyon işlemi yapılmıştır. Kedi bu şekilde kızgınlık göstermeye devam edebilir çiftleşebilir ancak gebelik gerçekleşmez. Bu teknik kadınlarda da doğum kontrolü için sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.

Kısırlaştırma operasyonu oldukça önemli ve belki de kedinizin hayatı boyunca geçireceği tek operasyondur. Bu nedenle donanımlı bir klinikte veteriner jinekologlar veya operasyon konusunda tecrübeli  veteriner hekimlerce yapılmalıdır. Her veteriner hekim bu operasyonları yapacak bilgi ve beceri ile mezun olur. Ancak veteriner hekimliğin birçok ayrı dalı vardır. Uzun yıllar büyükbaş sektöründe çalışmış bir veteriner hekim yeterli ekipmana ve bu konuda yeterli tecrübeye sahip olmayabilir.

Operasyonda parça kalması veteriner hekim hatası olabileceği gibi bireysel farklılıklardan, anomalilerden, enfeksiyonlardan da kaynaklanabilir. Riski en aza indirmek için operasyondan önce kan parametrelerine bakılması ve ultrason muayenesi oldukça önemlidir ve veteriner hekimin güvenle operasyona girmesine çok yardımcı olacaktır.

Kızgınlık döneminde dişi kedilerde ovaryumlar ve uterus oldukça büyür ve gerginleşir bu nedenle kızgınlık döneminde opere edilmesi riskin artmasına sebep olabilir. Çoğu veteriner hekim bu konuda hasta sahiplerini uyarmalarına rağmen, hasta sahipleri kedilerinin kızgınlık belirtilerinden bir an önce kurtulmak için kedisinin kızgınlık durumu hakkında yanlış bilgi vermekte ya da bu dönemde kısırlaştırılmasında ısrar ederek operasyonu riskli hale getirebilmektedir.

13- Operasyonda unutulan parça sonradan alınabilir mi, nasıl alınır? Bu operasyonun sürecini anlatabilir misiniz? Bunu her veteriner hekim, her klinik yapabilir mi? Küçük illerde yaşayanlar ne yapmalı?

Operasyonda kalan parça sonradan alınabilir. Alınması için öncelikle ovulasyonu uyarıcı hormonlar uygulanır kalan parçalar bu şekilde görünür hale gelerek operasyonla alınır. Her veteriner hekim bu operasyonu yapamaz çünkü kalan dokuyu bulmak çoğu zaman samanlıkta iğne aramak gibidir ve tecrübe gerektirir. Veteriner jinekologlar veya bu operasyon konusunda tecrübeli veteriner hekimlerce yapılmalıdır. Küçük şehirlerde yaşayanlar bu operasyon için en yakınlarındaki veteriner fakültelerinin doğum ve jinekoloji anabilim dallarından ve bu operasyonu yapabilen veteriner hekimlerden yardım almalıdır.

 

14-Dişi kedilerde kalan parçanın operasyonla alınması yerine hormon ilacı kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kedilerde kızgınlığın baskılanması için hormon kullanılması meme tümörlerine sebep olmaktadır.  Kesinlikle tavsiye etmiyorum.

15-Hormon ilacı dediğimiz şey tam olarak nedir? Ne gibi zararları vardır? Hapı ve iğnesi arasındaki fark nedir?

Hormon ilacı olarak sıklıkla kullanılanlar progestagenlerdir.  Progestagenler hipotalamus ve hipofiz bezinde negatif feed-back etki yaratarak, GnRH , FSH ve LH salınımını engelleyerek östrusu baskılarlar.

Yan etkiler kullanılan progestagenin tipine, dozuna, uygulama süresine ve hayvanın yaşına bağlı olarak değişmektedir.  Kistik endometriyal hiperplazi, piyometra, mukometra, endometritis, endometriyal neoplazmalar, ovaryum kistleri ve meme tümörlerine sebep olabildikleri gibi, progestagenlerin insülin direncine ve dolayısıyla diyabete neden olduğu bilinmektedir.

Hapı ve iğnesinin etken madde açısından bir farkı yoktur. Sadece uygulama yolu farklıdır. Subkutan yolla (enjeksiyon) tek doz yapılan uygulamalar, oral (hap) uygulamalardan daha yavaş salınımlı ve daha az doz gerektirdiği için daha az zararlıdır ancak kötünün iyisidir.

16-Sanırım erkek kedilerde parça unutulması gibi bir durum olmuyor ancak bir testis içeride kalmış olabiliyor. Bunun sebebi nedir? Neden bazı kedilerde bu durum yaşanır? Bu bir veteriner hekim hatası mıdır?

Tüm memeli erkek canlılarda testisler karın boşluğunun dışına çıkarak skrotuma iner. Bazen kanal doğmasal anomaliler ve genetik faktörler nedeniyle erken kapanır ve  testis karın boşluğunun içinde kalabilir. İnsan bebeklerinde de testislerin inip inmediğini kontrol etmek gerektiği gibi erkek kedilerinizde de kontrol etmelisiniz. Karın boşluğunda kalan testisi almak için ayrı bir operasyon yapmak gerekir. Hasta sahibi bu konuda bilgilendirilmeden diğer testis içeride bırakıldıysa bu bir veteriner hekim hatasıdır.

17-Kriptorşidizm olan bir erkek kedinin kısırlaştırma operasyonu süreci nasıl olur?

Bazen elle muayenede yeri tespit edilebilir bazen ultrasonla muayene edip ona göre müdahale etmek gerekebilir. İyileşme süreci ve operasyonel açıdan sağlıklı dişi kedi kısırlaştırma operasyonuna benzemektedir.

Tek testisli kedi fotosu aradım ama yok. Neyse bir ararken iki buldunuz 😀

18-Eğer kısırlaştırma esnasında bir testis içerde kaldıysa sonradan alınabilir mi, nasıl alınır? Bunu her veteriner hekim, her klinik yapabilir mi? Küçük illerde yaşayanlar ne yapmalı?

Tabi ki sonradan içeride kalan testis alınabilir. Dişilerde parça kalması operasyonuna kıyasla daha kolay bir operasyondur. Operasyonu küçük hayvan klinisyeni her veteriner hekim yapabilir.

19- Erkek kediler için de kullanılabilen kızgınlık baskılayıcı hormon ilaçları var mıdır? Bunun ile ilgili de genel bilgilendirme yapabilir misiniz?

Yoktur.

20-Bir hayvan sahibi kısırlaştırma operasyonu esnasında parça unutulmasından kaçınmak için ne yapabilir? Hangi konularda dikkatli olmalıdır?

Erkek kedilerde; testislerin her ikisinin de  skrotumda olup olmadığı hasta sahibinin eliyle dokunarak rahatça anlayabileceği bir durumdur. Kedileri 3-4 aylık olmasına rağmen dokunduklarında testis hissedemiyorlarsa veya tek testis hissediyorlarsa muhakkak bir veteriner hekime muayene ettirmeli ve operasyonun ona göre yapılmasını sağlamalılardır.

Kısırlaştırılmış erkek bir kedi sahiplendilerse penisinin ucunu kontrol edebilirler. Kısırlaştırma işleminden bir süre sonra testisin ucunda bulunan küçük dikenler yok olur. Eğer kedileri kısır olmasına rağmen penislerinin üzerinde dikenimsi yapılar varsa veteriner hekime götürmelilerdir.

Dişi kedilerde; operasyondan önce yapılacak kan tahlilleri, ultrason muayenesi ve kedinin hiç kızgınlık geçirmeden kısırlaştırılması ya da kızgınlık döneminde kısırlaştırılmaması riskleri azaltmaktadır.

Operasyonlar konusunda tecrübeli hekimlerin ve donanımlı kliniklerin tercih edilmesi küçük şehirdelerse daha büyük şehirlere giderek operasyon yaptırmak tercih edilebilir.

21- Yapılan bütün muayene ve tetkikler sonucunda kısırlaştırma operasyonunun başarılı geçtiğine kanaat getirilirse, kızgınlık belirtilerine sebep olabilecek hangi seçenekler kalıyor? Bunların sebebi ve tedavisi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Böbrek üstü bezi hiperplazileri, böbrek üstü bezinde bulunan tümörler eşey hormonlarının gerekenden fazla salgınlanmasına sebep olarak kızgınlık belirtilerine sebep olabilir. Bazı durumlarda ilaçla tedavi işe yaramaktadır. Bazen operasyon gerekebilir.

Bunun dışında davranışsal olarak da hiperseksüelite görülebilir. Bunun için de davranış terapisi yapan veteriner hekimlerden destek alınmalıdır.

22-Kısırlaştırma sonrası kızgınlık belirtileri devam ediyorsa, bu kedi kesinlikle muayeneye gitmeli ve gerekirse operasyon olmalı mıdır? Olmazsa hangi olumsuz sonuçlarla karşılaşabilir?

Kesinlikle muayene edilmeli ve gerekirse tekrar opere edilmelidir. Etrafa idrar püskürtme ve kızgınlığa girerek yüksek sesle miyavlama madalyonun görünen ve masum tarafıdır.

Erkek kedilerde içeride kalan testis fonksiyonunu yerine tam olarak getirmez testisin çalışabilmesi için vücut sıcaklığından daha düşük ısıda olması gerekir.  Bu nedenle tüm memeli canlılarda karın boşluğunun dışında bulunur. Karın boşluğu içinde kalan testis zamanla tümörleşerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Dişi kedilerde ise her kızgınlıkta salınan hormonların etkisi ile meme dokusu büyür, meme tümörü riski artar ve tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir. Meme dokusu akciğere çok yakın olduğu için akciğere metastaz riski çok yüksektir ve bu aşamaya geldiğinde tedavisi mümkün olamamaktadır.

Dişi kedilerde rahim parçası kaldığı durumlarda da kalan parçanın enfeksiyonu (stump piyometra) şekillenerek sepsise sebep olabilir. 

Eğer kızgınlığın devam etmesi bir davranış problemi ise çevrelerindeki insanlar için birlikte yaşamak zorlaşabilir. Yuvasız kalabilir. Birlikte uyum için de yaşamak varken davranış terapisi ertelenmemeli.

Adrenal bezdeki tümörler sebebiyle kızgınlık devam ediyor ise, sadece eşey hormonlarını değil başka hormonal dengeleri de riske attığı için ciddi metabolik problemlere yol açarak kedinizin hayatını riske atar muhakkak tedavi edilmelidir.

————————————————————————————————————–

Evet, burada röportajımızın sonuna geliyoruz. Açıkçası benim için konu tamamen netleşti. Umarım böyle bir sorunla karşılaşmam ama eğer karşılaşırsam durumu çok daha rahat kavrayıp, kolaylıkla bir yön çizebilirim.

Umarım siz de aklınızdaki soruların cevabını bulabilmişsinizdir!

Röportaj benim çok içime sindi. Her sorumu bütün ayrıntılarıyla cevaplayan Veteriner Hekim Tuğçe Akgül SEFA’ya bir kez daha çok çok  teşekkür ederim. İyi ki varsınız <3

Şimdilik benden bu kadar,

Kediyle kalın!

 

310

23 Responses

  1. Anonim
    22 Mart 2020
    • suzionline
      22 Mart 2020
  2. fatma
    31 Mart 2020
  3. Anonim
    6 Nisan 2020
  4. betul
    6 Nisan 2020
  5. hakan
    13 Mayıs 2020
  6. Pelin
    2 Ağustos 2020
  7. Mesdure Örenel
    4 Eylül 2020
  8. Ezel
    29 Eylül 2020
  9. Berfin Aslan
    27 Aralık 2020
    • suzionline
      6 Ocak 2021
  10. Eda erol
    24 Şubat 2021
    • suzionline
      24 Şubat 2021
  11. HASAN CAN
    26 Şubat 2021
    • suzionline
      28 Şubat 2021
  12. Dilşad
    1 Mart 2021
  13. ezgi
    25 Mart 2021
    • suzionline
      25 Mart 2021
  14. Dilek
    12 Nisan 2021
  15. Umay
    7 Ekim 2021
  16. Özlem
    30 Ağustos 2022
  17. Ece
    22 Kasım 2022
  18. Zeynep
    22 Mart 2023

Yorumunuzu Yazabilirsiniz