CİNS KEDİ ALMAK YA DA ALMAMAK, İŞTE BÜTÜN MESELE BU DEĞİL!
Bu meselenin ardında yatan, hepimizin bilmesi gereken gerçekler var. Bu yazı hoşunuza gitmeyecek, belki de bunları yazdığım için kızacaksınız, biliyorum ama daha önceki yazımda da dediğim gibi, bunları yazmak boynumun borcu… Cins kedi mi, sokak kedisi mi? Diye aklınızda bir soru varsa, lütfen bu yazıyı okuduktan sonra karar verin.
Bazen petshopların önünden geçerken çok güzel cins kedi ve köpekler görüyoruz. Ne kadar da sevimliler değil mi?
Ne kadar güzeller? En sevimlisini alalım!
Peki o güzel camekanın arkasına geçmeden önce neredelerdi? Ya da şu an annesi nerede sizce? Kaç kere doğurtuldu?
Gelin bunlarla bir yüzleşelim..
Onlar SATILIK
Bakış açınızı netleştirmeniz açısından onların ”satılık kediler” olduğunu unutmayın. Bir eşya gibi, bir mal gibi satılıklar! Petshop’lar sizlere her ne kadar, onların kendi kedilerinin yavrusu olduğunu söyleseler de. Çok yüksek ihtimalle üretim çiftliklerinden geliyorlar. Kendi kedilerinin yavrularıysa bile, koşullar çok da değişmiyor. Bu satılık eşyaların hangi koşullardan geçip o güzel vitrinlere girdiklerini sizlere kısaca özetlemek istiyorum;
Bitmeyen Üreme Döngüsü
Damızlık anne ve babalar ölene kadar çiftleştiriliyorlar. Bir doğum, ardından en fazla 2-3 haftalık yavruyla geçen süre ve tekrar çiftleşme, tekrar doğum, tekrar çiftleşme… Ölene kadar devam eden bir çiftleşme ve doğum döngüsünden bahsediyoruz. Bu döngüden sadece ölerek kurtulabiliyorlar.
Kafesler Çok Küçük
Kafeslerin Hali
Kafesleri çok küçük oluyor ve asla oradan çıkamıyorlar! Bir kere bile yürüyüş yapamıyorlar, güneş görmüyorlar. Ayrıca kafesleri temizlenmiyor ve sürekli pislik içerisinde yaşamaya zorlanıyorlar. Bir kere bile okşanmadan, sevilmeden, gün yüzü görmeden ölüyorlar.
Yeterli Beslenmiyorlar
Yeterli beslenmiyor, doğru düzgün su içemiyorlar. Siz sadece bir kediye, köpeğe zar zor bakarken, yüzlerce hayvana iyi bir şekilde bakıldığını nasıl düşünürsünüz. Onlar, o hayvanları bir canlı olarak bile görmüyorlar ki iyi bakmak gibi bir gayeleri olsun. Unutulan, açlıktan ölenler oluyor. Ya da çiftleşmediği için ölüme terk edilen..
Tedavi Edilmiyorlar
Hastalanırlarsa, tedavi edilmiyorlar. Damızlık hayvanlardan birisi hastalanırsa, üremesine engel bir durum yoksa tedavi edilmiyor. Mesela, diyelim ki gözü çıkmış, sorun yok. Üretmeye devam! ( Gerçekten, gözü çıkmış bir halde üremeye zorlanan bir köpeğin hikayesine, animal planette denk geldim ve gözlerimle gördüm bunu.) Üreyemez hale geldiklerinde ise uyutuluyorlar. Damızlık hayvanların ölmesine yakın, bir dişi bir erkek yavru ayrılıyor ve onlarla üretime devam ediliyor. Böylece genetik hastalıklar güçlenerek gelecek yavrulara aktarılıyor.
Üremeye Zorlanıyorlar
Kediler senede ortalama 3 doğum yaparken bu üreticiler için az geliyor. Hayvanlar ,kızıştırıcı iğnelerle sürekli çiftleşmeye zorlanıyor. Cins kedi talebi o kadar çok ki sürekli bir üretim halindeler.
Yavru Kediler Hasta Oluyor
Satılan kedi yavrularının çoğu hasta oluyor. Anne ve babalarındaki hastalık o yavrulara da geçiyor. Satılan yavru kedilerin çoğu ilk 1-2 haftada ölüyor çünkü yüzde 90’ı fip’li. Siz satın aldıkça fipli kediler üretilmeye devam ediliyor. Yavru köpeklerin çoğunda ise kötü koşullar yüzünden oluşan, kulübe öksürüğü oluyor. Bunlar yoksa bile, epilepsi, böbrek yetmezliği, kanlı ishal (parvo) gibi hastalıklardan oluyor. Ya yavrunuz kısa bir süre içerisinde ellerinizde ölüyor, ya da tedavisi için yüzlerce lira para harcamak zorunda kalıyorsunuz. Bazı petshoplar size ”garanti” verecektir. Yavru hastalanırsa geri getirin size paketi açılmamış yeni bir tane verelim derler. Peki götürdüğünüz hasta yavruyu tedavi mi ederler? Hayır! Masraf yapmaktansa, uyuturlar..
Psikolojik Problemler
Hastalık yoksa bile, bir çok yavruda psikolojik problemler olur. Kötü koşullarda yetiştirildikleri için, belki şiddet gördükleri için asla düzelemeyebilirler. İnsancıl olmazlar ya da diğer hayvanlarla anlaşamazlar. Haftalarca hiç ilgi görmeden kafeste yaşayan bir yavru, insanlara ısınamaz. Kardeşleriyle en fazla iki üç hafta vakit geçirebildiği için, başka hayvanlarla da sosyalleşemezler. En basitinden üreticiler asla yavruların eğitimleriyle ilgilenmediği için ( bunu düşünmek bile komik) yanlış davranışları alışkanlık haline getirirler.
İnsanlık Dışı Transfer Koşulları
Bir çok yavru petshop’lara gelemeden ölüyor. Çiftlikten petshop’a kadar olan zorlu yolda telef oluyorlar. Gümrükte hayatını kaybeden kedileri hatırlıyor musunuz? Bu en masum örneklerden birisi. Link
Amerikadaki üretim çiftliklerinin halini gösteren bir site var. Bu linkten bakabilirsiniz. Türkiye’dekilerin hali bunlardan katbekat daha kötü. Ya da Türkiye’nin hayvan ticareti yaptığı ülkelerin hali bin beter.
Petshop’tan aldığınız yavrunun ardında bıraktığı annesi
Kedi sahiplenmek isteyenler, sizlere sesleniyorum. Kedi cinleri ve fiyatları diye araştırıyorsunuz ya, fiyat işte bu. Cins kedi satın almadan önce bir kez daha düşünün. Bizler satın almaya devam ettikçe, onlar üretmeye, sömürmeye devam edecekler. Biz satın aldığımız için, bu hayvanlar bu işkenceleri çekiyor. Satın aldığımız her canlıyla, bu sektörü güçlendiriyoruz. O yüzden SATIN ALMA, SAHİPLEN! Sokaklar, barınaklar yardıma muhtaç birbirinden güzel kedi ve köpekle dolu! Hepsi sizleri bekliyor. Bir hayat satın almaktan daha güzel bir şey varsa, o da bir hayat kurtarmaktır. Onları kurtarın. Damızlık olarak kullanılan hayvanları da, sokaklardaki hayvanları da. Benim aldığım bir tane kedi, hem ben ona çok iyi bakacağım, ben almazsam zaten bir başkası alacak demeyin. Suça ortak olmayın.
İyilikle, bilinçle kalın…
